Günaydın! Bugün sizlerle hepimiz zaman zaman duyduğumuz ama tam olarak ne anlama geldiğini düşünmediğimiz bir soru üzerinde durmak istiyorum: “Küçükçekmece karşıda mı?” Bu ifade kulağımıza belki sıradan geliyor ama üzerinde düşündüğümüzde coğrafi, yönsel ve algısal pek çok boyutu olduğunu görüyoruz. Bilimsel merakla bu sorunun ardında yatan anlamları, yönelimleri ve algı mekanizmalarını birlikte ele alalım.
Coğrafi Yönelim ve “Karşıda Olma” Kavramı
“Karşıda” ifadesi dilimizde yön ya da mesafe ilişkisini belirtmek için kullanılır: bir yer “karşıda”dır derken konuşan kişi için belirli bir yön ya da konum söz konusudur. Peki, Küçükçekmece için bu söz ne kadar geçerli? İstanbul bağlamında konuşursak, Küçükçekmece ilçesi Avrupa Yakası’nda yer alıyor; Marmara Denizi’ne kıyısı olan bir ilçe ve göl çevresiyle dikkat çekiyor. Bu durumda “karşıda” tanımı, kullanıcının bulunduğu noktaya göre değişebilir. Yani bilimsel olarak “karşıda mı?” sorusu yalnızca ilçenin sabit konumunu değil, gözlemcinin yerini ve yön algısını da kapsar.
Coğrafya ve yönelim bilimlerinde (coğrafi bilgi sistemleri, haritalama) “karşıda” gibi yön ilişkileri, mutlak yön (kuzey‑güney vs) kadar göreli yön (senin için karşı taraf) kavramlarını birlikte getirir. Bu bakımdan, bir kişi İstanbul’un Anadolu Yakası’ndan Küçükçekmece’ye bakıyorsa “karşıda” diyebilir; ama Avrupa Yakası’ndan bakıyorsa “yanında” ya da “aynı tarafta” demesi olasıdır. Bu da yönsel algının göreceli olduğunu göstermektedir.
Algısal ve Kültürel Bağlamda “Karşıda” Söylemi
Yönelim ve algı yalnızca harita üzerindeki yönle sınırlı kalmaz. Kültürel ve toplumsal bağlamda “karşıda olma” durumu, çoğu zaman “öteki” ya da “farklı tarafta” hissetme ile de bağlantılıdır. Örneğin, İstanbul’un büyük kısmı Avrupa Yakası’nda yer alırken, Anadolu Yakası için “orada” ifadesi kullanılabilir. Küçükçekmece için de bazen “karşı yakada”, “öte yaka” gibi sözcükler geçebilir; bu kullanım aslında kültürel yönelimlerin ve İstanbul içinde oluşan iç bölgesel algıların bir yansımasıdır.
Bilimsel araştırmalara göre kentsel algı ve bellek, bireylerin mekânla kurduğu ilişkiyle şekilleniyor. Dolayısıyla bir ilçe “karşıda” olarak algılanıyorsa, bu algı o bireyin deneyimi, yerleşim yeri, ulaşım bağlantıları ve zihinsel haritasıyla bağlantılıdır. Bu durumda “Küçükçekmece karşıda mı?” sorusu aslında şunu da sorar: “Karşıda kimin için?” ve “Karşıda olduğuna dair algı neye dayanıyor?”
Yerel Ulaşım, Bağlantılar Ve “Karşıda” Olma Dinamiği
Ulaşım bağlamında bakarsak, “karşıda olmak” çoğu kez ulaşılması daha uzun, daha ayrı ya da daha farklı bir yön olarak algılanan konumu ifade eder. Küçükçekmece’nin çevresinde önemli ulaşım arterleri, köprü bağlantıları, metro ve otobüs hataları bulunuyor. Bu da bilimsel olarak şu demektir: ulaşım süresi ve altyapı yoğunluğu yönsel algıyı etkiler.
Örneğin, bir kişi şehrin Anadolu yakasındaysa ve Avrupa yakasındaki Küçükçekmece’ye geliyorsa, harita ve ulaşım süreleri açısından “karşıdayım” hissi oluşabilir. Ama Avrupa yakasında yer alan biri için durum farklı olabilir: “aynı yakadayız” hissi baskın olabilir. Bu ulaşım‑zaman analizi, mekân algısının ‘karşıda olma’ ifadesiyle nasıl bağlantılı olduğunu göstermektedir.
Sorularla düşünelim: Sizce “karşıda” ifadesi yalnızca yönü mü, yoksa ulaşım süresini, algıyı ve toplumsal hisleri de kapsıyor mu? Küçükçekmece sizin için “karşıda” mı yoksa “yerinde” mi?
—
Şimdi okuyuculara soruyorum: Siz hangi yakadasınız ve Küçükçekmece’yi algınızda nasıl konumlandırıyorsunuz? “Karşıda mı?” sorusu sizin için ne ifade ediyor? Yönsel olarak mı, ulaşım olarak mı, yoksa hissedilen uzaklık olarak mı? Yorumlarınızı bekliyorum.